Çarşamba, Şubat 27, 2013


Cam deyip geçme...






Cam;
Saydam, şeffaf, sade, doğal.
İçi-dışı bir.
Neyse o kadar.
Başkası değil.
Gizlisi yok.
Kırılınca tamiri zor.
Yapıştırdın mı, eskisi olması daha da zor.
Gururlu, kibiri yok.
Ne koyarsan koy içine.
Uzun süre saklar, ta ki sen çıkarıncaya kadar, korur emanetini.
Belkide bu yüzden hayranım ona.
Her gittiğim yerden, her girdiğim mutfak malzemesi satan dükkandan, önce-önce, ilk önce aldığım cam şişeler.
Kimi annemin tezgah altında yıllarca sakladığı boza şisesi, kimi de, yıllar önce alınmış bir zeytin yağ şisesi.
İçinde çiçek olan, bir marketin, "ne alırsan 2.-TL" rafında, gelmemi beklemiş!
-bence-, maharetli bir cam ustasının "sanat eseri".

Şeffaf, ışık içinde, cam gibi güzel bir gün olsun.















3 yorum:

  1. gorunmez bir renge sahip oldugu için gormeden geçemeyiz ya canim elbette o heryere ;)

    YanıtlaSil
  2. Emel hanim ne guzel ifade etmissin.Ici baska ,disi bambaska olanlardan uzak kalmak dilegiyle...

    YanıtlaSil
  3. Emel'cim bu şişeleri nerden aldın?
    Bende bunlardan arıyordum...

    Sevgiler

    YanıtlaSil