Salı, Eylül 02, 2014


Ver elini, al kalbimi BOZCAADA


















İstanbul'dan, Tekirdağ üzeri, Çanakkale, daha sonra, Geyikli'den kalkan ama uzun araç kuyrukları nedeni ile bir türlü kalkamayan feribotlarla bu güzelim tarihi adaya ayak bastınız mı sizden mesudu yok, emin olun.
Yolun ve uzun feribot kuyruklarının gerilimini, adaya ayak bastığınız andan itibaren unutun gitsin. Koyverin rüzgara kendinizi. 
Geyikli'de-Eyvah Eyvah filminin çekildiği ilçe- 2 saat bekledikten sonra, 20-25 dakikalık feribot yolculuğu ile adaya varılıyor.
Çapraz Otel, ING de danıştığım arkadaşlarımın önerdiği bir oteldi. Çok butik otel var aslında ama fiyatları Alaçatı ile yarışır olmuş. Zaten Alaçatı'dan eksiği yok, fazlası var bu adanın. Bir kere,  feribotlar o kadar yoğun çalışmasına rağmen, ada kalabalık değil. Nerede bu kadar insan, araç diye sormadan edemiyor insan.
Otel, merkeze yakın, fiyat olarak makul, çoluk-çocuk kalmaya müsait, temiz, ev yemekleri tadında açık büfesi olan, kahvaltısında envai çeşit reçel ve peynir çeşitleri, tüm sebzeleri organik tarım yaptıkları bahçelerinden toplayan, babacan otel müdürü ve profesyonel personeli ile tam bir cennet.
Kum plajı ve iskelesi güzel,  denizi sabah sakin, öğleden sonra deli dalgalı bir yer. Belkide bu mevsimde böyle bilmiyorum Temmuz-Ağustos ta görmek lazım. Biz dalgalı deniz sevmediğimiz için, genelde sabahları bir tur, rüzgar çıkmadan otelin plajından girdik.
Daha sonra, arabamıza atlayarak yol boyunca gördüğümüz tüm koylarda yüzdük, kurulanmadan,  kumlu, tuzlu, başka koya yelken açtık. Pardon, gaza bastık. Teknemiz falan yok, hak getire yani. 
Zaten ada çok büyük olmadığı için, bir uçtan bir uca arabayla, rahat rahat gezebilirsiniz. Bisiklet ve motor da kiralanıyormuş bu arada, isteyen olursa.
Pek meşhur Ayazma ve Habbele plajına, merkezden minübüsler kalkıyor. Buralar halk plajı, giriş ücretli ve çok kalabalık. Gitmedik.
Önce Akvaryum, oradan Ayana koyuna, sonra adını bilmediğimiz o sıradaki tüm koylara girdik, çıktık. Biraz kumda oturup, yüzmeye susadıkça, kana kana yüzdük.
Cam gibi, parlak, hafif soğuk, çarşaf gibi, tertemiz bir deniz.
Yukarıdaki resimler bu iki koydan. Fotoğraf çekerken anı kaçırmak istemediğim için, makineyi genelde arabada bıraktım.
Kısaca, uzatmadan, yolunuz Bozcaada'ya düşerse, Veli Dede'den damla sakızlı-bademli kurabiye alıp, çınaraltındaki çay bahçesinde oturup, çayla kurabiye yemek, Çiçek ekmekten, adaya ait yerel ekmeklerden, çöreklerden almak, Corvus şaraplarının üretim merkezi ve satış yerini gezip, Mete gibi, saatlerce oradan ayrılamamak,
 -Ada da çok zengin üzüm çeşitleri var, bunlardan biri karalahna üzümü ve şarabı, Talay ve Ataol'da, çok başarılı yerel şarap markaları-
Battı balık'ta, levrek yemek ve adanın harika otlarından, mezelerinden tatmak, Sakızlı dondurmadan yiyebildiğin kadar yemek, gelincik reçeli, domates reçeli, karpuz reçeli, kabak reçeli yemek, -hep yemek!hep yemek!-akşam merkezdeki hediyelik eşya satan dükkanları gezmek, adaçayı, lavanta, kekik, sabun, üzüm almak listenizde-aklınızda olsun. 
Tüm bunlardan sonra,  ruhunuz, huzur ve sevgiyle, akciğerleriniz oksijenle dolsun. 
Kalbiniz evet, gerçekten, bu sefer gerçekten Ege'de, bu adada kalsın. 
Hemde, bir sonraki ziyaretinize kadar, öylece dursun orada.








19 yorum:

  1. Günaydın ablam, sabah sabah içim açıldı sayende. Zaten Bozcaada nasıl bir güzellik, tartışılmaz. Bende de hatıraları çok başkadır, keyifli tatil geçirmenize çok sevindim. :))

    YanıtlaSil
  2. Emelim beni benden aldın götürdün bıraktın Bozcaada'ya.Şimdi öyle şaşkın bakıyorum etrafa masal aleminde miyim diye:)Bekliyordum böyle harika bir yazı aslında ama insan işte beklediğinden bile fazlasını buluyor senin yazılarında fotoğraflarında.Senin anlatışında bir huzur bir abartıdan uzak yalınlık varya işte ben bunu seviyorum.Ne yapılır ne yenir ne alınıra kadar yazıp beni gitmeden (yani inşallah gidebilirsek :) uzun araştırmalardan kurtardın.Teşekkürler bu güzel yazı için.Sevgiler kocaman öpücükler...

    YanıtlaSil
  3. Bu sene çok arzu ettim oraları ama olmadı umarım bir dahaki sefere benimde ilk durağım olacak! Ne hoş geçmiş sizin bu kaçamak afiyetle sevgiyle dolu dolu... tekrarını dilerim..

    YanıtlaSil
  4. Bozcaada benim için huzurun kesinlikle ilk adresi, son üç senedir her yaz en az iki günlüğüne gittim. Kısmet oldukça bu ritüeli tekrarlamak istediğim tek yer. Denizi, sessizliği, sakinliği, sıcak olduğunda bile bunaltmayan havası, yiyecekleri, şarabı, üzümü, yel değirmenleri, koyları, plajları hatta kötü sesli kargasını bile çok sevdiğim, şirin yer. Ne güzel fotoğraflamışsınız siz de, tekrar gidip geldim sayenizde... sevgiler:)

    YanıtlaSil
  5. Bozcaadayı çok merak ediyorum Emel'ciğim. İlk fırsatta görmek isterim. Sen fotoğraflarla çok güzel anlatmışsın. Eminim doğası harikadır.

    YanıtlaSil
  6. Hiç gitmedim ama şu fotoğraflar acayip iştahımı kabarttı :)

    YanıtlaSil
  7. insanın içine işliyor çünkü ruhu var bence, haksız mıyım?

    YanıtlaSil
  8. Ben de görmedim Bozcaadayı ama bu fotoğraflardan sonra ilk rotam olacak galiba...

    YanıtlaSil
  9. Biz yillar once Kiraz Tatil evlerinde kalmistik, unutulmaz anilarimiz var Bozcaada'da... Paylastiginiz fotolarla gecmise gittim, ne iyi yaptiniz bu post'u hazirliyarak, ellerinize saglik <3

    YanıtlaSil
  10. çok yakışmış bu kareler sayfana, çooookkk.....

    YanıtlaSil
  11. Ben şuanda Bozcaada koylarında kulaç atıp, sokaklarında fink atıyorum :)) nasıl anlattıysan artık kendimden geçtim ayol :))

    YanıtlaSil
  12. Her yıl aksatmadan gitmeye çalıştığım, özlediğim bir yer, otelden memnun kalmana çok sevindim, biz her sene orada kalırız, o yüzden önermiştim sana da :)) Bir dahakine Ağustos ayında gidebilirsen daha da çok beğeneceksin. Fotoğrafların harika, senin gözünden görmüş oldum adayı, teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  13. Yıllar önce eşimle nişanlıyken Bozcaadaya gitmiş ve scooter tarzı bir motor kiralayıp adayı gezmiştik. Bende yeri çok özel olan bu güzel yer hala aklımızdan çıkmıyor. Bu sene de gitme fırsatım olursa kesinlikle kaçırmayacağım. Çok ama çok huzurlu bir yer! Resimlerinde de o kadar iyi yansıtmışsın ki.. Iyi vakit geçirmiş olmanıza çok sevindim Emelcim..

    YanıtlaSil
  14. Benim kalbim hep Ege ' de zaten.;) sayende küçük bir tur yaptım yine. Bu yıl tatile çıkmayacağız ama hafta sonları, kısa Batı Karadeniz turları yapmayı planlıyoruz. Havalar çok bozmadan bir de Bozcaada mı yapsak ne;) özendim. Sevgiler Gün Işığı.

    YanıtlaSil
  15. Bozcaadayi listeme aldim, birdahaki gidisimde vaktim olursa mutlaka gitmek isterim..yada kismet olursa gidecegim deyim:) ne guzel paylasim olmus yine..ozelliklede sarap uretim yerlerinde aklim kaldi:)) sevgiler

    YanıtlaSil
  16. Oralara kadar gittik ama bozcaadanin guzelliklerine zamandan dolayi yetisemedik Emelcigim , ama kenara yazildi ilk firsatta degerlendirilecek.
    Önerilerin icin hatta yazi tekrar tekrar okunacak .

    YanıtlaSil
  17. Fotoğraflar içi açtı. :D Bozcaada'ya ben küçükken ailecek giderdik. Sonra ne olduysa yazlık vs. alınınca bu tarz toplu tatillerin pabucu dama atıldı. Oteli bir kenara not ettim, gidersek aklımızda bulunsun. :))

    YanıtlaSil
  18. ah bu muhteşem denize soğuk diye giremeyen ben....nasıl içim gidiyor böyle nefis fotoğraflarını görünce bozcaada'nın..bu yaz neyseki güneyde nefis denizlerde yüzebildim ama bozcaada'da denize girebilseydim ne keyifli gelirdi sonbaharda da oraya gitmek. fotoğraflar harika gözüm gönlüm açıldı:)

    YanıtlaSil
  19. Emel Bozcaada ve Gökçeada'ya hiç gitmedim, çok yakın bir dostum Gökçeadalı hep bahseder oralardan..
    Ben hep derdim ki "Antalya'da işim bitince Çeşme'ye taşınacağım"..çünkü Çeşme benim çocukluğum, hatıralarım, sonra bütün arkadaşlarım hala oralarda, abim de orada yaşıyor..üstelik İzmir'e de yakın, aileme gidip gelmem kolay olur..
    Ama artık Çeşme'nin benim çocukluğumla, geçmişimle pek ilgisi kalmamış, heryeri bozuldu maalesef..dilerim Çeşme'ye olanlar Bozcaada'ya olmaz..
    Ve dilerim senin de bu bakir güzellikte bir yuvan olur..
    Sevgiler

    YanıtlaSil