Ruhu olsun, üzerinde yazı olsun...
Yazı olsun, rakam olsun, tek harf olsun, çokça sayı olsun, siyah olsun, He! bir de beyaz olsun.
Ama, yeter ki ruhu olsun. Karakteri olsun.
Eşyaların ruhu var demiştim bir keresinde değil mi? Tekrarlamayayım kendimi diye soruyorum.
Ben inanırım.
Üzerinde yazı olan, rakam olan eşyalar bu ara favorim. Yoksa da ben yazarım hesabı, siyah dekorasyon kalemim sürekli çekmecede hazır.
Bu galveniz kupayı kapalıçarşı'da, galveniz çaydanlıklar imâl eden bir emektardan almıştım. Tek başına, rafta öylece duruyorken, şimdi benim rafımda, üzerine yazılmış yazısı ile, mutlu-mesut duruyor karşımda.
Aynı, ruhu aydınlatan sözler gibi, inci değerinde.
Yasanmışlar katmak, yaşanmış eşyalarla yaşamak,ruh katmak,can katmak,ses vermek,sevgi katmak hep bizim elimizde .... Paylaşımın bir çok şeyi hatırlatıyor aslında elimize aldığımız bir kupa bile mutluluk verebilir bize ... Ama biz istersek ...... Kocaman güzel sabahlar.......
YanıtlaSilHandecim, çok teşekkürler. Sevgiler.
SilKesinlikle ruhu var eşyaların ve her eşya da sahibini yansıtır bana göre.. Sen de en az seçimlerin kadar cicisin Emel'cim..
YanıtlaSilÇok teşekkürler Zeynep. Ne güzel sözler. En az fotoğrafların kadar yüreğe dokunuyor. Sevgiler.
SilEmelciğim,ne kadar doğru söylüyorsun.Eşyanın ruhu var elbette.Cansız gibi dursalar da onlar her saniyenin şahidi gibi.Özellikle yaşlı babaannelerin,ninelerin evlerindeki eşyalar, o kokuları hepimize yaşanmışlık hissini vermiyor mu?
YanıtlaSilEvet Rabia. Hele eski eşyaların yeri bir başka. Yıllanmış,yılları geçirmiş, bilge bir halleri oluyor onların değil mi?
SilKesinlikle öyle ruhu olmalı bir eşyanın, ama sayılar yazılar oldu mu yetiyor da artıyor, hiç alışamadım çiçekli böcekli şeylere :(
YanıtlaSil