Güneş ufaktan kendini göstermeye başlayınca, balkon-bahçe düzenlemeleri, yetmedi yeni ahşap işleri, boyama, ekme-biçme, temizlenme, arınma meşguliyetleri de beraberinde çoşku ile geldi.
Evlerimiz, ellerimiz, yüreğimiz, baharın ve güneşin güzel renkleri ile boyanabilir artık.
Mesela ben, ufak beyaz tabureyi, yeşil çay rengine boyamakla başladım. Sonra, pintereste görüp, fiziğine hayran olduğum -metecim sağolsun- bir komidinin, ruhunun daha güzel olduğunu üzerine koyduğum leylaklarla anladım.
Hele hele, pale rengine büründüğünde ve kapağına taktığımız eskitme menteşelerle, bu kadar kısa sürede, dostluğuna, uyumuna bayıldım.
Bir de o salonun ortasında, "yahu ben geldim, siz nerelerdesiniz" edası yok mu?
Al çayını otur karşısına, o anlatsın sabaha kadar, sen dinle.
Muhabbet gönülden olunca, ha ağaçla konuşmuşsun, ha kuşla.
Sözsüz iletişim diye bir şey sonuçta.
Keyifli, mutlu haftalar
Emel
Emel ablacım muhteşem olmuş.
YanıtlaSilçok teşekkür ederim feridecim
SilKomidine bayıldımmm, çiçeklere de... Bahçemizde açardı kartopu, şimdi kurudu gitti, binalar dikildi yerine... Nasıl da güzel anlatmışsınız, güzel günlerde kullanın, Sevgiler Sema
YanıtlaSilben de bir boyama işlerindeyim, lakin neden iki kare fotoğraf eylemedim. inceliklerine hayranım bir değil bin kez yazarım ...
YanıtlaSil